Hülya Oran

Hülya Oran 1978 yılında Tunceli'nin Hozat ilçesinin Türktanır köyünde, dokuz çocuklu Kürt bir ailenin yedinci çocukları olarak doğdu. İlkokulu aynı köyde, ortaokul ve liseyi Kayseri'de tamamladı.

Lise yıllarında, "Ali Fırat" müstear ismi ile Özgür Halk gazetesinde yazılar yayımlayan Abdullah Öcalan'dan etkilendi ve 1994 yılında PKK'ya katılma kararı aldı. Dört yıl boyunca Tunceli'de kaldı ve birçok eyleme katıldı. Kendisinden bir yıl sonra örgüte katılan kardeşi Nuray Oran'ın 1997 yılında bir çatışmada öldürülmesi ve kızının ölümünün ardından babası Hasan Oran'ın hayatını kaybetmesi üzerine Kandil Dağlarına gitti. PKK'nın yönetim kadrosunda ve birçok kadın örgütlenmelerinde görev aldı.

10 Temmuz 2013'de, Cemil Bayık ile birlikte KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlık görevine getirildi.

"Terör örgütü üyesi" olarak aranması

28 Ekim 2015'den beri Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan "en çok aranan teröristler listesi"'nin kırmızı kategorisinde yer almaktadır. Listede Hülya Oran'ın 1978 Tunceli doğumlu olduğu ve PKK/KCK örgütüne üye olduğu bilgileri bulunmaktadır. Bakanlık bu kategoride yer alan Oran için 4 milyon liraya kadar para ödülü verileceğini açıkladı.

Bese Hozat kod adını, Dersim İsyanı sırasında idam edilen Seyit Rıza'nın eşi ve örgüte katılmadan önce öldürülen PKK'lı bir kadın militanın adı olduğu için tercih ettiğini açıkladı. 2013 yılında verdiği bir röportajda PKK'ya katılma nedenini; "Bizi PKK'ya yönelten Dersim'deki katliamlar oldu. Ailem soykırımdan geçirilmiş. Dedem kurşuna dizilmiş. Babamın eşi, çocukları katledilmiş. Aile çevresinden çok sayıda insan katledilmiş. Bütün bunlar anlatılıyordu. Benim ninem askerlerin elinden zor kurtuluyor. Kaçıp gizleniyor. Bu bir bilinç oluşturdu. Yani bunların yarattığı devlete yönelik bir kin, öfke vardı" olarak açıkladı.

Hâlen Özgür Gündem gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.

11 Ocak 2016'da birçok akademisyenin imza attığı Barış İçin Akademisyenler bildirisi'nin, 22 Aralık 2015'te Fırat Haber Ajansı'nda yayımlanan, Hülya Oran'ın "tüm aydın ve demokratik çevrelere ve Kürtlere özyönetim ilanlarına sahip çıkma" çağrısı yaptığı açıklama sonrasında imzalandığı iddia edildi.